Çene ve yüz bölgesine gelen darbeler neticesinde özellikle alt çene kırıklarına sıklıkla rastlanılmaktadır. Kaza, düşme veya darp gibi travmalar sadece çene kemiğinde kırığa neden olmaz aynı zamanda dişler ve çevre yumuşak dokularda da kırık, çatlak, yırtık vb. hasarlara da sebep olabilirler. Çene kırıklarında dişlerde hasar olmasa dahi, çene anatomisi bozulduğundan dişlerin kapanışı ve çeneler arası ilişki de bozulur ve hasta artık eskisi gibi dişlerini kapatamaz hale gelir. Yüzün diğer kemiklerin etkilenmediği alt ve/veya üst çene kırıklarını çene cerrahlarına ilaveten, KBB uzmanları ve plastik cerrahlar da tedavi etmekle birlikte, çene kırıklarında sıklıkla dişler de etkilendiği ve dişlerin ideal kapanış ilişkisi bozulduğu için, çene kırıklarının tedavisinin diş ve dişeti tedavilerini yapabilecek ve dişlerin birbiriyle ilişkisine hâkim olan çene cerrahisi uzmanları tarafından yapılması daha uygun olacaktır.
Çene kırıkları travmanın şekli, şiddeti ve mahiyetine göre çatlak, ayrılmamış kırık, hafif/ileri derecede ayrılmış kırık veya çok parçalı kırık gibi farklı şekillerde olabilir. Kasların etkisiyle de kırıklar da çeşitli kaymalar ortay çıkabilmektedir.
Tedavide öncelikle acil ve hayati bir risk teşkil eden bir durum varsa bunlar tedavi edilip (hava yolu açıklığının sağlanması ve kanama kontrolü gibi) sonra kırık tedavisine başlanılır. Çene kırıklarının tedavisinde pek çok yöntem ve materyal kullanılmakla birlikte miniplak denilen plak-vidalarla cerrahi olarak kırıkların ucuca gelmiş vaziyette sabitlenmesi ile çene fonksiyonlarında ve ağız açıklığında kısıtlanma olmaması ciddi avantaj sağlamaktadır. Kliniğimizde cerrahi yöntemler de uygulanmakla beraber lokal anestezi ile tamamen ağrısız, kesisiz, dikişsiz ve çok kısa sürede (Yaklaşık 20 dk) tamamlanabilen özel IMF vidaları ile de kırık tedavisini daha sıklıkla tercih etmekteyiz. Bu tekniğin dezavantajı ise ağzın birkaç hafta süreyle kapalı kalması zorunluluğudur.