Çene kistleri, en sık uzun süreli kök ucu iltihabının kiste dönüşmesiyle ortaya çıkarlar ve bir belirti vermeden büyük boyutlara ulaşabilirler. Çene kemikleri veya çevresindeki yumuşak dokularda bulunan bu patolojik yapılara “kist” diyebilmemiz için, etrafında kese şeklinde bir kist kapsülünün olması ve içinde kist sıvısının bulunması gerekir. (iltihaplanmışsa içeriği cerahat de olabilir)
Çene kistleri yavaş büyürler ve büyüdükçe de asimetri ve çene şeklinde bozulmalara neden olurlar. İltihaplanmadıkları sürece ağrısızdırlar. Sinire baskı yaparlarsa ağrı veya hissizliğe sebep olabilirler. Çevrelerindeki dişleri ve diğer anatomik yapıları iterek büyürler bu nedenle dişlerde de çapraşıklığa sebep olabilirler.
Çene kistlerinin muayene, teşhis ve tedavi yönteminin belirlenmesinde, kiste komşu veya kistle ilişkili dişlerin durumu ve kistten etkilenme miktarı, dişlerin canlılığı, kistin konumu ve büyüklüğü ve kist içeriğinin iğne ile çekilmesi sonucu gelen sıvı gibi faktörlere dikkat edilir.
Kistlerin tedavisinde iki temel yöntem vardır. İlki ve en sık tercih edileni kistin lokal veya genel anestezi altında tek seansta tamamen çıkartılması yöntemidir. Ancak çok büyük kistlerde, dişlerin kist içerisinde kaldığı veya kist tarafından derinlere itildiği durumlarda, kistin sinirle yakın komşuluğu olduğu ve ameliyat esnasında sinir zedelenmesi riskinin yüksek olduğu durumlarda ise diğer yöntem olan kistten ağız içerisine bir pencere açılarak kisti küçültme ile de (küçülme sonrası kalan kist ufak bir cerrahi işlemle alınabilir) tedavi yapılabilir. Kist küçültme tekniği uzun süreli (yaklaşık 3-4 ay sürebilen) ve çok seanslı bir tedavidir.